Kore Kalkınma Enstitüsü (KDI: Korean Development Institute), Brookings Institution ve Güney Kore’nin ilk üç gazetesi arasında bulunan ve 1 milyon 600 binin üzerinde tirajı olan Dong-A Ilbo tarafından organize edilen bu toplantı, G20 Zirvesi Başkanlık Komitesi ile Kore Kültür ve Bilgi Merkezi tarafından da desteklenmiştir.

Seul Uluslararası G20 Sempozyumuna, başta 1993-2002 yılları arasında Kanada Maliye Bakanlığı ve 2003-2006 yılları arasında da Başbakanlık yapmış olan Sn. Paul Martin olmak üzere; Kore, Türkiye, Kanada, İngiltere, Çin, Fransa, Brezilya, Şili, Vietnam ve Japonya’dan otuzun üzerinde konuşmacı tebliğ sunmuştur. G20 üyesi ülkelerin büyükelçileri tarafından ilgiyle izlenen bu toplantıda, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Sn. Jumo Kwame SUNDARAM ve OECD, Genel Sekreter Yardımcısı Sn. Pier Carlo Padoan tarafından temsil edilmiştir. Özel davetli olarak Türkiye’den katılan Antalya Milletvekili Sn. Yusuf Ziya İRBEÇ, “Küresel Ekonominin Dengelenmesi : G20 Çerçevesi (Rebalancing the Global Economy: The G20 Framework)” başlıklı üçüncü oturumda “Türkiye Ekonomisi: Küresel İşbirliği ve Enerji Politikaları” konusunda bir konuşma yapmıştır.

Dong-A Ilbo gazetesi, G20 Uluslararası Sempozyumu ile ilgili olarak; katılımcılardan Şili Kamu İşleri Eski Bakanı Sn. Sergio BITAR ve TBMM AB Uyum Komisyonu Başkan Vekili Sn. Yusuf Ziya İRBEÇ ile röportaj yapmış ve 27 Temmuz 2010 tarihinde ekonomi ana sayfasında bu röportajı geniş bir biçimde yayınlamıştır.

Burada Sn. İRBEÇ tarafından verilen mesajlar ana hatlarıyla aşağıda özetlenmiştir:

“Gelecekteki G20 zirve toplantılarında konuşulacak konular, şu an konuşulanlardan çok daha farklı ve çeşitli olacaktır. Çin gibi güçlü bir etkiye sahip ve ekonomisi hızlı bir şekilde gelişmekte olan bir ülkeyi ve Ortadoğu’daki zengin ülkeleri temsil etmeyen G-8 sistemi, küresel konularda hakemlik yapmak için yeterli olamamıştır. Bu bakımdan, G-20’nin uluslararası etkisinin genişleyeceğini beklemek daha akılcı bir yaklaşımdır. Ticaret, finans ve enerji gibi ekonomiyle doğrudan ilişkili konuları, siyaset ve diplomasiden ayrı düşünmek doğru değildir.

Gelecekte, G-20 ülkeleri tarafından uluslararası toplumun çeşitli meselelerinin daha da etkin bir biçimde ele alınabilmesi için, Güney Kore ve Türkiye gibi özel konumdaki ülkelerin önemli roller üstlenmesi gerekecektir.Güney Kore ve Türkiye, birbirinden farklı kültürler ve ekonomiler arasındaki iletişimi kolaylaştırabilecek özelliklere sahiptirler. Gelişmekte olan ülkeler ile gelişmiş ülkeler arasındaki bağlantı, gelişmekte olan ülke kategorisinden gelişmiş ülke kategorisine geçen Güney Kore ve hem coğrafi hem de kültürel olarak Avrupa ve Asya’yı içinde barındıran Türkiye tarafından daha kolay sağlanabilecektir. İki ülke, birlikte hareket ederek uluslararası toplumdaki yerlerini daha da sağlamlaştırabileceklerdir.”

İki gün süren sempozyumda;

- G8 ve G20: Tarih ve Gelecek
- Mali Krizler, Mali Reform ve G20
- Küresel Ekonominin Dengelenmesi: G20 Çerçevesi
- G20 ve Gelişme
- G20 ve Uluslararası Kurumların Sistemi
- Zirvelerin Yeni Dinamikleri G20 İçin Kurumsal Yenilikler
- G20 Ülkelerinde Kamu Davranışları
- Liderler, Kamuoyu ve İletişim,

başlıkları altında 8 oturum yapılmış ve sonunda da;

“Kriz Sonrası G20 Küresel Daimi Komitesi”

konulu bir yuvarlak masa toplantısı düzenlenmiştir. Burada G20 Zirveleri tarafından oluşturulan “Kriz Komitesi” yerine “Küresel Yürütme Komitesi” (Global Steering Committee) oluşturma aşamasına geçilmesi yönünde tartışma başlatılmıştır.

Toplantı sırasında öne çıkan ve ağırlıklı olarak verilen mesajları şu şekilde özetlemek mümkündür:

- Güney Kore’nin başkanlığında yapılacak olan G20 Zirvesi, gelişmiş ekonomilerle gelişme yolundaki ekonomileri daha da yaklaştırmak için iyi bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.

- Küresel ölçekte gelişme için bilgi paylaşımı öncelikli olarak ele alınmalıdır.

- Doğrudan yatırımlar yoluyla teknoloji transferi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında daha hızlı bir şekilde sağlanabilmektedir.

- Gelişme ve hızlı sanayileşme için; altyapı, kaliteli insangücü, gümrük duvarlarından arındırılmış ticaret, özel sektör yatırımları, bilgi paylaşımı ve iyi yönetim, öncelikle ele alınması gereken konular arasında bulunmalıdır.

- G20 ülkeleri, dünyanın diğer ülkelerine öncülük edebilmesi için, öncelikle bir haberleşme ve bilgi paylaşım stratejisi geliştirmelidir.

- Dünya ekonomik krizinin üç önemli sebebi olmuştur. Bunlar: Piyasalara olan güvensizlik, yönetime olan güvensizlik, kurumların krizi aşmadaki becerisine olan güvensizlik.

- G20 ülkeleri güven ortamının sağlanmasında önemli katkılar sağlayabilirler.

- G20 zirveleri, sadece çeşitli ülkelerin liderlerinin bir araya geldiği bir platform olarak değil, aynı zamanda çeşitli kültürlerin de bir araya geldiği bir forum olarak da görülmelidir.

- Kültürel zenginlik ekonomik gelişme için olumlu olarak değerlendirilmelidir.

- G20 zirveleri, Afrika Birliği (AU), ASEAN, MERCOSUR, Körfez İşbirliği Konseyi (GCC), ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (ECO) gibi bölgesel dinamikleri de harekete geçirmek için stratejiler geliştirmelidir.

- G20 Zirveleri, Birleşmiş Milletler organları ile koordineli çalışmalara da öncülük etmelidir.