Önemli Linkler

TBMM Konuşmaları

Prof.Dr.Yusuf Ziya İrbeç'in 04.02.2014 Tarihinde TBMM Genel Kurulunda Yaptığı Konuşmanın Metni

17 Aralık 2013 tarihinden bu yana suçlamalara dayanak olan delil ve belgeleri ortaya çıkaran savcıların, hâkimlerin ve emniyet görevlilerinin tasfiyesi devam ederken, AB standartlarını yakalama hedefindeki HSYK yok edilmeye, adalet sistemi valilere bağlanmaya çalışılırken; Venedik Kriterlerine açıkça aykırı olan uygulama ve düzenleme çabalarının devam ettiğini görmekteyiz.
 
Ayrıca, demokratik teamülleri hiçe sayan savcı ve polislerin görev yerlerinin bu boyutta değiştirilmesinin arka planında yatan gizli hedef; “korku imparatorluğu oluşturmak mı?” sorusu gündemini korumaktadır.
 
Diğer yandan da, yolsuzlukları sorgulayan ‘milli irade’ye yasak getiriliyor. Milletvekilinin Meclis’te verdiği soru önergesine yayın yasağı getirilmeye çalışıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Tepki gelince de bunun sehven olduğu açıklanıyor. Bu durum, yasama faaliyetinin idari uygulama ile engellenmesinden başka bir şey değildir ve anayasal suçtur.
 
İktidarın internetle ilgili çıkartmak istediği yasa ile sansürün amaçlandığı daha şimdiden anlaşılmaktadır.
 
İnternete sansür ve vatandaşlarımızın haber alma hakkına net bir kısıtlama getirmeye çalışılırken; yolsuzluklar söz konusu olunca, "özgürlüklerin de bir sınırı var" denilerek kendi içinde tutarsız olan bir politikanın izlendiğine şahit oluyoruz.
 

Hükümetin tek amacı yolsuzluk soruşturmasını örtbas etmek, konuşulmasını engellemek midir? Çünkü, savcıları değiştirmekten tutun, milletvekillerine sansür uygulamaya kadar her yol deneniyor. Görünen o ki, yaşadığımız bilgi çağında hiçbir şey gizli kalmıyor.

Prof.Dr. Yusuf Ziya İrbeç'in 15.01.2014 Tarihinde TBMM Genel Kurulunda Yaptığı Konuşmanın Metni

Parlamenter sistemin veya başkanlık sisteminin söz konusu olduğu demokrasilerde kuvvetler ayrılığı ilkesi vazgeçilmezdir. Çünkü demokratik sistemin sağlıklı yürüyebilmesi için yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin birbirini dengelemesi gereklidir. Bu denge bozulduğunda sağlıklı bir demokrasiden söz edilemez. Bugün ülkemizin gelmekte olduğu durum budur.

Yürütmenin yargıyı kontrol altına alma gayretlerini Milletçe hayretle izliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 148. Maddesi açık ve nettir.

Sağlıklı demokrasilerde her kurum denetlenebilir ve denetlenmelidir de. Ama görevini yapan kurumları baskı ve kontrol altına alıp sindirmeye çalışmak, demokratik seçimle işbaşına gelmiş hükümetlerin başvurabileceği bir yöntem değildir.

Bırakın herkes görevini yapsın. Görevini kötüye kullanan herkesin denetlenmesi ve gerekli şekilde cezalandırılması demokratik hukuk devletinin vazgeçilmezidir.

Yolsuzlukların üzerine gitmek dururken, insanları Haşhaşiler diyerek veya başka isimler kullanarak gruplara ayırmak birleştiriciliğe değil, bölücülük politikalarına hizmet eder.

 

 

Prof.Dr.Yusuf Ziya İrbeç'in 14.01.2014 Tarihinde TBMM Genel Kurulunda Yaptığı Konuşmanın Metni

Hükümet öyle bir gündem maddesi önümüze koydu ki ayakkabı kutusu içindeki paraları ve diğer yolsuzluk soruşturmalarını konuşamaz olduk!

Yargı, yürütmenin emrine giriyorsa, mevcut yolsuzluk soruşturmalarının güncelliği ikinci planda kalabilir. Çünkü bu yasa çıktıktan sonra ucu hükümete değen hiçbir soruşturma yapılamaz. Türkiye'de evrensel hukuk normları ikinci plana atılarak siyaset yapılamaz.

Başbakan:"Referandumda iyi niyet gösterdik. HSYK'yı bağımsız yaptık. Fırsat bildiler. Yargı kimilerine göre şimdi fiilen yürütme ve yasamanın üstüne çıktı."

diyerek kendisine uymayan yargıyı kontrol altına alma girişiminde bulunamaz.

Günlerdir süren gerginlikten sonra, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Teklifi Cumhurbaşkanlığı hukukçularına inceletiyor ve teklifin anayasaya aykırı olduğu yönünde görüş gelince harekete geçiyor.

Ümit ederiz ki; hukukta sağduyu hakim olur.

Prof.Dr. Yusuf Ziya İrbeç'in 07.01.2014 Tarihinde TBMM Genel Kurulunda Yaptığı Konuşmanın Metni

Türkiye, Reza ZARRAB gibi yabancı ülkelerden gelip yolsuzluğa karışanların rahatça hareket edebildiği ve hatta bakanlarla bile kolayca irtibat kurabildiği bir ülke haline geldi. Bu durumda dış güçler bize kumpas kuruyor demenin ne kadar inandırıcı olduğu ortadadır. Bizim Başbakandan beklentimiz, Türkiye’de kendi vatandaşlarımızın yolsuzluktan emin olduğu bir ortamı oluşturmasıdır. Bu da, yolsuzlukları hafife alma ve üstünü örtme algısı varsa olamaz. Hükümetin ne yaptığını bilme hakkımız çeşitli operasyonlarla engelleniyor izlenimi oluşmamalıdır.

 

Hükümet Suriye’de Türkmenlere yardım edildiğini vurguluyor, Türkmen Meclis Başkan Yardımcısı ise, açıklama yapıyor: “İsviçre’den gelen bir TIR'la giysi yardımı var, onun dışında bir yardım yok.”

 

Saklama, gizleme yapılmıyor, yolsuzlukların üzerine gidiliyor algısı, adil soruşturma ve yargılamayla olur. Acilen şeffaflık politikasına geçilmelidir.

 

Site İçi Arama

Twitter

© Prof. Dr. Yusuf Ziya İrbeç - 23. ve 24. Dönemler Antalya Milletvekili