27.06.2012 Tarihli Basın Açıklaması
MHP'DE BİR GARİP İHRAÇ ÇABASI!
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin şahsi çabaları ile parti tüzüğüne, hukuka aykırı bir şekilde, parti disiplin kurulundan, benim savunmam dahi alınmadan, ‘kesin ihracım’ istenmiştir. Üstelik bu istek, basın mensupları tarafından şahsına sorulunca, “İçimizdeki mayını temizledik” açıklamasında bulunmuştur. Konu, tarafımdan yargıya intikal ettirildi. Hukuki süreç Yargıtay’da sürerken, nedense MHP Genel Merkezi, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye, kafa karıştırmaya çalışmaktadır. “Yusuf Ziya İrbeç, partiden ihraç edildi” denilmektedir, oysa durum bundan çok daha farklıdır. Yargıtay bu yönde bir karar vermemiştir, hukuki süreç hala devam etmektedir.
Konunun detayları aşağıdaki gibidir:
26.06.2012 tarihinde Yargıtay 18. Hukuk Dairesi'nde kararın temyiz duruşması yapıldı.
Mahkeme heyetinin bilgisine de sunulduğu gibi; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti disiplin kuruluna 22 Ekim 2011 tarihinde, “Antalya MHP Milletvekili Yusuf Ziya İRBEÇ’in MHP'den kesin olarak ihracına karar verilmesini rica ederim"
Şeklinde bir yazı göndererek emir vermiştir.
Bu hukuksuzluk içinde mızrak çuvala sığmıyor. Temel hak ve özgürlüklerim gasp ediliyor. Ayrıca; benim savunmam alınmadan, hakkımdaki suçlar bana tebliğ edilmeden, apar topar 27.10.2011 tarihli ve 622 sayılı bir yazı ile “Grubumuzla Bir İlişiği Kalmamıştır” deniliyor ve hukuksuz bir şekilde grupla ilişkim kesiliyor.
Genel Merkez, aynı hukuk tanımazlığı şimdi de uyguluyor. Yangından mal kaçırır gibi, partiden ihraç edildiğim yönündeki haber 25.06.2012 tarihinde akşam saatlerinde basına servis ediliyor. Temyiz duruşması öncesi kamuoyu yanlış bilgilendirilerek mahkeme heyeti baskı altına alınmak istenmiştir.
Başlangıçta bana karşı yapılan ihraç işlemi ne kadar hukuksuzluk içeriyorsa, şu anda yapılan hamle de bu derece hukuksuzdur. Duruşmaya bir gün kala; üç ay önce alınan bir kararın kesin kararmış gibi basına servis edilmesinin sağlaması, kötü niyetli tutumu çok açık göstermektedir.
Sayın Devlet Bahçeli, ihraç emrini kuvvetlendirmek için şahsımı tehdit dâhil her türlü şekilde taciz etmekten çekinmemiştir. Disiplin Kuruluna verdiği emirden bir gün sonra basın mensuplarına;
“O içimizdeki siyasi mayın, pimini çekelim ki, ileride daha büyük bir tahribata yol açmasın” diyerek şahsımı hedef göstermiştir. Bu, hem bir tehdit, ölüme azmettirme suçudur, hem de Disiplin Kurulunu yönlendirme çabasıdır.
Bu davanın temyiz süreci devam etmektedir. Partiden kesin ihraç edilmediğim sürece TBMM Başkanlığı beni bağımsız ilan edemez. Bu bir yetki aşımıdır. TBMM Başkanlığı'nın bir milletvekilinin hangi partiden olduğuna karar verme yetkisi bulunmamaktadır. Ancak, hukuki durumun tespitini yapabilir.
Kamuoyuna duyurulur.